
Kardeşler, dostlar;
Tekel direnişçileri 62 gündür, sürdürdükleri onurlu mücadeleyi süresiz açlık grevine dönüştürdüler. Sermaye devleti; medyasıyla, sendika ağalarıyla, polisiyle, gazıyla, bombasıyla tekel direnişcilerinin haklı ekmek davasını burjuva yöntemlerle bastırmaya, görmezden gelmeye, direnişlerini kırmaya, medya aracılığıyla çarpıtmaya hatta karalamaya calıştı.
İşçilerinin sürdürdükleri irade sonucunda tekel işçileri, işçi sınıfının dikensiz gül bahcesi olmadığını sermayenin suratına haykırdılar. Tekel işçileri sınıfa karşı sınıf bilincini yaşayarak, kavga ederek, sermayeye karşı cepheden savaşarak gerçekleri, bu süreçte öğrendiler. Biz Türkiye emekçilerine işaret fişeği oldular.
Bundan sonra Türkiye emekçilerine düşen görev, yaşamın her alanında Tekel İşçileriyle dayanışmayı büyütmek ve onların onurlu mücadelesini ileriye taşımak, boynumuzun borcudur…
Onlar şimdi Ankara'nın ayazında, sokaklardalar... Çocuklarının geleceği için, kendilerinin geleceği için genelde kapitalizme, özelde AKP'ye karşı hepsi birden direniyorlar. Ve haklarını alana kadar gitmeye de niyetleri yok. Açlık grevine başladılar ve devamında ölüm orucuna başlıyacaklar.
Gelin siz de onlara haklı, onurlu mücadelelerindedestek verin. Onlara, uzaktan da olsa, yanlarında olduğunuzu hatırlatın.
ÖLMEK VAR DÖNMEK YOK
Nazi Almanyası’nda papaz Martin Niemöller’in günlüğünden: “Önce sosyalistleri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü ben sosyalist değildim. Sonra sendikacıları topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü sendikacı değildim. Sonra Yahudileri topladılar, sesimi çıkarmadım; çünkü Yahudi değildim. Sonra beni almaya geldiler; benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder